Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Www.PaylasiminKalbi.Forum.StHoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 3

 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Arkadaşlar http://destekforum.turkproforum.com/forum sitemizde imza yarışması va girin üye olun imza yarışmasını kazanana 2000000 puan verilicek katkılarınızı bekliyorum
Haftanın en aktif yollayıcıları
No user
Kontrol Panel
 Necip Fazıl Kısakürek ConfigureProfiliniz
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar
 Necip Fazıl Kısakürek Kwalletmanager Sosyal
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
 Necip Fazıl Kısakürek Newmsg Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
 Necip Fazıl Kısakürek Kthememgr
Gözlenmiş Konular
Kimler hatta?
Toplam 1 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 1 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 197 kişi Salı Ağus. 01, 2017 5:17 pm tarihinde online oldu.
En son konular
» programlar
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimePerş. Ağus. 29, 2013 9:44 pm tarafından Misafir

» kafkas forum
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeC.tesi Ara. 08, 2012 12:04 pm tarafından magarula

» Şeytan İnsanoğlundan Neden Korktu?
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimePerş. Kas. 22, 2012 2:45 pm tarafından magarula

» Şeytan İnsanoğlundan Neden Korktu?
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimePerş. Kas. 22, 2012 2:44 pm tarafından magarula

» Merhaba
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeÇarş. Ağus. 15, 2012 7:34 pm tarafından !C.Ronaldo7!

» YENİ ADMİN
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeSalı Tem. 03, 2012 8:33 am tarafından Admin

» TheBlood GAME
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimePaz Tem. 01, 2012 10:06 am tarafından OsmnYlmz

» Islak Kek Tarifi
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeCuma Haz. 08, 2012 2:00 pm tarafından Admin

» _____Esmer Meleğim_____
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeCuma Haz. 08, 2012 2:00 pm tarafından Admin

» Burcuna Göre Erkek ve Kadın
 Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeCuma Haz. 08, 2012 1:59 pm tarafından Admin


 

  Necip Fazıl Kısakürek

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
<3 HaKKı/
MODERATÖR
MODERATÖR
<3 HaKKı/


<b>MESAJ</b> MESAJ : 15
<b>REP</b> REP : 0
<b>TECRÜBE</b> TECRÜBE : 1019
<b>RUH HALİ</b> Acımasız

 Necip Fazıl Kısakürek Empty
MesajKonu: Necip Fazıl Kısakürek    Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 8:13 am

NECİP FAZIL KISAKÜREK
26 Mayis 1904'te, Persembe günü sabaha karsi, Istanbul'da büyük bir
konakta dogdu.

Kayitli
bir secereyle, Alâüddevle devrinin Seyhülislâmi Mevlâna Bektût
Hazretlerine dayanan ve Osmanogullarindan daha eski bir familya olan
Dülkadirogullarina bagli 'Kisakürekler' soyuna mensuptur.

Necip
Fazil, ilk dinî telkin ve terbiyesini, tek oglunun tek oglu olarak
Mehmet Hilmi Efendi'den aldi; okuyup yazmayi henüz 5-6 yaslarindayken
ondan ögrendi. Birçok siirinin ana imajini ve ruhî kaynagini teskil eden
'yakici bir hayal kuvveti, marazi bir hassasiyet, dehsetli bir korku'
seklinde özetledigi ve hastaliktan hastaliga geçtigi ilk çocukluk
yillarini, çocukluk hâtiralarinin kaynastigi bir 'tütsü çanagi' olan,
büyükbabasina ait Çemberlitas'taki Konak'ta geçirdi.

Büyükbabasi
Mehmet Hilmi Efendi'den sonra, hasariliginin önüne geçmek için onu 5-6
yaslarinda bir sürü 'abur cubur' romanla tanistiran, eski Halep Valisi,
Zaptiye Naziri Salim Pasa'nin kizi, büyükannesi Zafer Hanim, ruhi
yapisini baska hassasiyetler açisindan etkilemekte büyük pay sahibi
oldu. Bir yas küçügü kiz kardesi Selma ile büyük babasinin ölümü ise,
onu disaridan etkileyen çocukluk günlerine ait asla unutamayacagi iki
hadiseyi teskil etti.

Bahriye Mektebi'ne girecegi 1916 senesine
kadar Büyükdere'de Emin Efendi isimli sarikli bir hocanin islettigi
mahalle mektebinden baslayarak çesitli okullara devam etti. Fransiz
Papaz ve Kumkapi'daki Amerikan kolejinin ardindan Serasker Riza Pasa
yalisindaki Rehber-i Ittihad mektebine verildi. Yatili olan bu mektepte
de fazla kalamayinca, bir süre için Büyük Resit Pasa Numûne mektebine ve
seferberlik sebebiyle gidilen Gebze'nin Aydinli köyünde, köyün ilk
mektebine yazildi. Ilk mektebi, Heybeliada Numûne Mektebi'nde bitirdi.

1916'da,
'Ne oldumsa bu mektepte oldum' dedigi ve sahsiyetinin ana dokusunu
örgülestirdigi 'Mekteb-i Fünûn-u Bahriye-i Sahâne'ye imtihanla ve en
titiz muayeneler neticesinde alindi. Hayatinin en nazik dönemini
geçirdigi Bahriye Mektebi, içindeki bütün isik cümbüsleriyle ona,
kendisini gösteren bir ayna, parlak bir zemin oldu. Ilk metafizik
arayiciliklari ve zabitlerin bile benimsedikleri 'Sair' lakabi ile ilk
aruz talimleri orada basladi.

Namzet sinifindan ayri üç harp
sinifini bitirdikten ve mezuniyet durumuna geçtikten sonra diplomasini
beklerken, ilave edilen dördüncü sinifi bitirmemeye karar verdi ve
mektepten ayrildi. Bir müddet sonra da, o tarihte namzet ve sadece üç
harp sinifindan ibaret Bahriye Mektebini ikmal ettigine dair diplomasini
aldi. (1920)

17 yasinda, o günkü adiyle ' Istanbul Darülfünûnu Edebiyat Medresesi Felsefe Subesi 'ne girdi. (1921)


O
günlerin (1928 Harf inkilabina kadar) edebiyat alemini, Ziya Gökalp'in
kurup Yakup Kadri ve arkadaslarinin çikardigi Yeni Mecmua, Dergâh,
Anadolu Mecmuasi, Milli Mecmua ve Hayat Mecmuasi teskil etmekteydi. Bu
âlem içinde ilk siirlerini Yeni Mecmua'da yayinladi.

(1922)
Cumhuriyetin ilanindan bir yil sonra, 20 yasinda, Maarif Vekaletinin
Avrupaya tahsile gönderilecek ilk talebe grubu için açtigi imtihandaki
basarisiyle üniversitedeki (sömestre) lerini resmen tamamlamis sayildi
ve Paris'e gönderildi. Sorbon Üniversitesi Felsefe bölümüne girdi.
(1924)
Paris hayati, kendini arayisinin müthis his helezonlari,
korkunç girinti ve çikintilari arasinda, nefs cesareti bakimindan hayal
yakici bir tablo çizdi.

1925'te ilk siir kitabi 'Örümcek Agi'ni
bastirdi. O yillarda bankacilik yeni ve gözde bir meslekti. 'Felemenk
Bahr-i Sefit Bankasi'nda çalismakta olan Salih Zeki'yi ziyarete gittigi
bir gün, arkadasinin tesvik ve tavassutu ile ayni bankada ise basladi.
Daha sonra gayet kisa sürelerle Osmanli Bankasinin Ceyhan, Istanbul ve
Giresun subelerinde çalisti.

1928 - 29 senelerinde 'Bâbiâli' adli
otobiyografik eserinde tafsilatli sekilde anlattigi, Bâbiâli palamarina
bagli 'Bohem Hayati'ni son kertesine çikardi.
Henüz 24 yasindayken,
'Kaldirimlar' isimli ikinci siir kitabinin yayinlandigi ve ortaligi
takdirle karisik hayret seslerinin bürüdügü 1928 yili, onun siir
diyapozonunun herkesce begenilmek noktasindan en dik irtifalari
kaydettigi basamak oldu. Bütün eser mevcudu 64 yaprak ve 128 sahifeyi
geçmezken, hakkinda yazilip çizilenler bunu kat kat geçmisti.

1929
yazinin sonlarina dogru gittigi Ankara'da, içinde 9 yil müddetle
çalisacagi ve müfettislige kadar yükselecegi Is Bankasina Umum Muhasebe
Sefi olarak girdi. (5 Agustos 1929) Taksim'deki meshur tarihi bina
Taskisla'nin 5'inci Alayinin Zâbit kitasinda 6 ay neferlik; Harbiye'de
Ihtiyat Zâbit Mektebinde 6 ay talebelik, pesinden de 6 ay subaylik
yapti. 18 aylik bu askerlik macerasi, 1931 senesinin baslarindan 1933
senesinin ilk aylarina kadar fâsilalarla devam etti.

Askerligi
bittikten sonra Ankara'ya döndü. Üçüncü siir kitabi 'Ben ve Ötesi'nin
çikisindan sonra artik renk renk konfeti yagmuru altinda ve söhretinin
zirvesindeydi.

1934'de bir aksam, nihayet bir aksam, çalistigi
bankadan Bogaziçindeki evine dönmek için bindigi 'Sirket-i Hayriye'
vapurunda karsisina oturan ve gözlerini ondan ayirmayan; o güne kadar
hiç görmedigi, bir daha da göremiyecegi Hizir tavirli bir adam, ona,
kâinat çapinda bir vaadin, Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'nin adresini
verdi.

Sicak bir ilkbahar günü, yanina Abidin Dino'yu aldi ve
Eyüb sirtlarina çikti. Belki üç, belki bes saat süren o günkü temastan
aldigi kelimeler üstü bir tesirle çarpilip kaldi ve bir daha
birakmamacasina o Büyük Zat'in eteklerine yapisti.

Hikayesi 'O ve
Ben'de yer alan, korkunç bir fikir buhranina (crise intellectuelle) ,
büyük ruh istirabina çattigi 34 yili, bu yüzüyle ise, hayatinin en
belali senesi oldu.

Yasadigi buhranli günlerden sonra Efendisinin
manevi tesiriyle açilan kitaplik çapta eser verme devrinin ilk eseri
'Tohum'u yazdi. (1935)
1936'da Celal Bayar'in temin ettigi ilanlar
yardimiyla çikardigi ve 16 sayi sürdürdügü 'Agaç' Mecmuasi, dönemin önde
gelen entellektüellerini çatisi altinda topladi.

Uzun süredir
üzerinde çalistigi, büyük ruh çilesinin sahne destani 'Bir Adam
Yaratmak' piyesini 63 numarali ocak idaresinin teftisini yapmak için
gittigi Zonguldak'ta bitirdi. (8 Temmuz 1937) . Eser ilk defa 1937-38
kisinda, Istanbul Sehir Tiyatrosu'nda Muhsin Ertugrul tarafindan temsil
edildi ve muazzam bir alaka dogurdu. 1938 senesinin baslarinda Ulus
Gazatesi yeni bir Milli Mars için müsabaka açti. Ayrica kendisine özel
olarak yapilan teklifi; öne sürdügü isi umumilestirmekten..yani
'müsabaka'dan vazgeçilmesi sartinin hemen kabulü üzerine benimsedi ve
sonunda 'Büyük Dogu Marsi' olarak kalan siiri yazdi.

Sonbaharda,
artik kendini 'dolap beygirinden farksiz' hissetmeye basladigi Bankadan
istifa etti (10.10.1938) : ve vakit geçirmeden Haber gazetesine girdi.
Kisa bir süre sonra da Son Telgraf gazetesinde, Bâbiâlinin önde gelen
muharrirlerinin aksine, Ikinci Dünya Savasinin kaçinilmaz oldugu
görüsünü savundu ve hakli çikti. Hâdiseleri önceden haber verir
mahiyetteki teshis ve tahlilleri karsisinda muhalifleri ancak söyle
diyebildi:
'- Bu adam ne derse çikiyor! ..'

Zamanin Maarif
Vekili Hasan Âli Yücel tarafindan Ankara Devlet Yüksek Konservatuarina
Hoca olarak tayin edildi. Bu Profesörlük isinin trenlerde kondöktörlüge
döndügünü ileri sürerek Hasan Âli'den Istanbul'da bir görev istedi.
Güzel Sanatlar Akademisi'nin Yüksek Mimari kismina atandi. Ayrica Robert
Kolej'in son siniflarinda Edebiyat Hocaligi yapti.

1939'da,
ileride bas köseye oturtacagi en sevdigi siirini, bu tarihten 5 yil önce
yasadigi anlatilmaz ve anlasilmaz büyük ruh istirabinin siirini (Çile)
verdi.

1940 yilinda Türk Dil Kurumu hesabina 'Namik Kemal' isimli
bir eser kaleme aldi ve vaktiyle Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'nin Ulu
Hakan Abdülhamîd hakkinda söylemis oldugu hakikatleri, bu eser
zâviyesinden tetkiklerini derinlestirdikçe bizzat gördü.

1941
senesinde, yine köklü bir..familyadan; 'Bâbanzâde'lerden, Ahmed Naim
Efendi'yle kardes çocugu olan Recai Bey'in kizi, Yahya Nüzhet Pasa'nin
torunu..Fatma Neslihan Hanimefendi ile evlendi. Bu..evliliginden Mehmed
(1943) , Ömer (1944) , Ayse (1948) , Osman (1950) ve Zeynep (1954)
isimli bes çocugu oldu.

1942 kisinda tekrar 45 günlügüne
Erzurum'a askere gönderildi. Askerken yazdigi
siyasi..bir..yazi..sebebiyle mahkûm oldu ve ilk hapis cezasini
Sultanahmet cazaevinde tatti.

1943, Sanatkarin fildisi kulesinden
agoraya indigi; tam olarak belirdigi tarihtir: Içini öyle bir sosyal
mücadele ruhu; sanatinin muhtaç oldugu cemiyeti yogurma heyecani kapladi
ki, artik çalisamaz oldu ve mücadelesini bir ömür; hükümetiyle,
partisiyle, basiniyle, hocasiyle, gençligiyle kendi açtigi bütün
cephelerde tek basina sürdürecegi Büyük Dogu Mecmuasi'nin ilk sayisini
çikardi. (17 Eylül 1943)

Sonraki dönemlerine bir hazirlik
kademesi olan derginin bu ilk devresi, 30'uncu sayida 'Allaha itaat
etmeyene itaat edilmez! ' meâlindeki bir Hadîs-i Serif yüzünden, rejime
itaatsizligi tesvik suçlamasiyle 1944 Mayisinda Bakanlar Kurulu
karariyla kapatildi.
Gün geçirilmeden Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek
Mimari bölümündeki hocaligindan kovuldu ve ikinci askerligine ikinci
defa sevkedilerek Egridir'e sürüldü.

Bu ilk devresinden sonra, 2
Kasim 1945'ten baslayarak 5 Haziran 1978'e kadar günlük, haftalik ve
aylik olarak çesitli tarih ve periyotlarda tam 16 devre yayin hayatini
sürdüren Büyük Dogu'yu cilt cilt eser faaliyetinin yani sira, 36 sene
müddetle tek basina omuzladi; büyük bir fikir ve aksiyon zemini kurdu.

2
Kasim 1945'de Büyük Dogu yeniden çikmaya baslayinca, onu, birdenbire;
'eski Iktisat Vekili Fuat Sirmen'e nesir yoluyle hakaret, Dini tezyif,
memleket dahilinde tesekkül etmis Iktisadî, hukukî, siyasî, idarî
rejimleri devirmek yolunda propaganda' gibi birçok adlî takibat ve
muhakemeyle yüzyüze birakti.

1946 senesinin sonlarina dogru, 13
Aralik tarihli sayisinda; kapak yaptigi mücerret bir kulak resminin
altindaki 'Basimizda kulak istiyoruz! ' yazisi Inönü'nün kulaklarinin
duymuyor olmasi hakikatiyle birlesince Örfi Idarece tekrar kapatildi.

Birkaç
gün sonra Basbakan Recep Peker tarafindan Ankara'ya çagirildi. Recep
Peker'in sadece 'biraz ölçülü' davranmasi ve fazla aleyhte yazmamasi
karsiligi 100.000 lira teklifi, kabul etmedigi takdirde ise açik açik
zindana atilma tehtidiyle karsilasti.

O günler için bir servet
demek olan deste 'söz' olmaktan çikmis, üstündeki 'Türkiye Cumhuriyeti
Merkez Bankasi' bandajiyle birlikte önündeki masaya birakilmisti. Çok
geçmeden; kapatilan dergide tefrika edilmeye baslamis olan 'Sir' isimli
piyesinden dolayi 'Milleti kanli ihtilale tesvik' suçlamasiyle mahkemeye
çikarildi.

Artik büyük mücadele yolundaydi. 1947 baharinda (18
nisan) Büyük Dogu'yu yeniden ve üçüncü defa çikardi. Birkaç ay sonra (6
haziran) 'Abdülhamîd'in Ruhaniyetinden Istimdat' baslikli Riza Tevfik'e
ait bir siirin nesri sebebiyle Büyük Dogu mahkeme karariyle tekrar
kapatilirken kendisi de tutuklanarak hapse atildi. 'Türklüge Hakaret'den
yargilandi, 1 ay 3 gün tutuklu kaldi ve sonunda beraat etti.

1947
yili içinde; bütün bunlar olup biterken ve arada bir sürü tutuksuz
muhakeme, üzerine saçma taneleri halinde gelirken, 'Sabir Tasi'
piyesiyle 'C.H.P. Sanat Mükâfati'ni kazandi. Ancak jürinin verdigi karar
Parti Genel Idare Kurulu tarafindan iptal edildi.

Yine ayni yil,
Büyük Dogu'nun çikmadigi kisa bir arada 3 sayilik mizah dergisini;
'Borazan'i çikardi. 1948'de, Temyiz Mahkemesi, hakkindaki ilk ve meshur
beraat kararini, dünya adalet tarihinde görülmemis tertiplerle bozdu.
Bütün bir yil geçimini, (ihtimal ki, üzerine Puccini'nin bir operasi
takili pikapla, büyükbabasi, Bâlâ rütbeli Marasli Hilmi Efendi'nin ceviz
çerçeveli yagli boya portresi hariç) evinde ne varsa son iskemleye
kadar satarak temin etti.

1949 senesini; zevcesi, üç çocugu ve
kayinvalidesiyle beraber küçük bir otel odasinda karsiladi. Agir Ceza
Mahkemesi hakkinda verdigi beraat kararinda israr ederken, Büyük Dogu da
kapana-çika; fakat her defasinda kaldigi yerden yoluna devam ediyordu.

Bu yilin Ramazan ayinda (28 Haziran) Büyük Dogu Cemiyeti'ni kurdu.
Subat
1950'de Cemiyetin bir numarali subesi 'Kayseri Büyük Dogu Cemiyeti'
açilir açilmaz Halk Partisinin duydugu dehset son haddine vardi. Açilisi
yaptiktan sonra Istanbul'a dönüsünde bir yazi bahanesiyle tutuklandi,
Türklüge Hakaret Davasinda verilmis beraat karari Temyize 'tekrar ve
topyekün' bozdurulur bozdurulmaz da (21 Nisan) hapse atildi.

500
yillik bir Türk ailesine mensup Necip Fazil'in hayatindaki, 'Türklüge
Hakaret Davasi'ni da içine alan bu dönem; tesirinin, o günlerde
kendisine ne gözle ve nasil bir dehsetle bakildiginin, ne tür bir
muameleye..müstehak görüldügünün ve kapi kapi hangi korkunç berzahlardan
geçtiginin iyi bilinmesi için, üzerinde dikkatle durulmasi gereken bir
dönemdir.

1949 yilinin açtigi, gittikçe köpüren iftira ve
lekeleme kampanyasinin ve bu takip ve tarassutun bir neticesi halinde
çok geçmeden basina 'Kumarhane Baskini' diye akseden siyasi komplo
tertiplendi (24.3.1951) . Bu komplo üzerine Büyük Dogu'nun derhal
toplatilan meshur 54. SAYI'sini çikardi. Bu sayidaki bir yazisindan
dolayi tutuklanarak cezaevine atildi. Çikisinda Büyük Dogu Cemiyeti'ni
tasfiye etti.

1952'de, Vatan gazetesinin sahibi ve basyazari
Ahmet Emin Yalman'in Malatya'da bir suikast tesebbüsü ile yaralanmasi
(22 Kasim) ile baslayan hâdiseler, malum basinin yaygarasiyle büyütüldü,
genisledi ve nihayet onu da azmettirici sifatiyla, o ünlü savunmalarini
yapacagi sanik sandalyesine çekti.

11 Aralik 1952'de, bu hadise
üzerine yayinladigi, simdi 'Müdafalarim' adli eserinde yer alan
'Maskenizi Yirtiyorum' isimli ünlü brosürle, 1943'ten beri basina
gelenlerin ve bütün bu olup bitenlerin genis bir muhasebesini yapti.

12
Aralik 1952'de, yani Malatya hâdisesinden hemen sonra, daha önceki bir
mahkûmiyetin infazi bahanesiyle atildigi hapisten 'taammüden katle
tesvik ve azmettirmek, katle tesebbüs fiilini medih ve istihsal eylemek'
isnadlariyle yargilandiktan sonra, 16 Aralik 1953'te Malatya
Dâvasindaki suçsuzlugu (!) anlasilmis olarak çikti.

1951, 1952 ve
1956'da Büyük Dogu'yu günlük gazete olarak çikardi. Büyük Dogu'nun
tesiri o kadar büyük oluyordu ki, 1954 seçimlerinden önce, bir parti
lideri yaptigi seçim konusmalarinda eline dergilerden çesitli nüshalar
alarak; 'Iste Menderes, bu yobazlik âbidesine yardim eden adamdir. Onu
ve partisini seçmeyin! ..' diye propaganda yapti. 1957'de de 8 ay 4 gün
hapis yatti.

Bu arada; hiçbir zaman ve mekan sarti aramaksizin
sürekli yaziyor, degisik sahalarda zirve eserler vermeye devam ediyordu.
Ata olan sevgisi ve biniciligi meshurdu. 1958'de, Türkiye Jokey
Kulübü'nün ismarlamasiyle, belki de dünyada mevzuunun ilk örnegi olarak,
ati bütün ruhu, estetigi, tarihi ve felsefesiyle, sairane bir üslupla
ele alan ve anlatan bir eser kaleme aldi.

Büyük Dogu'larin
muazzam hücum devresi 1959'da, aleyhine o kadar dâva açilmisti ki, bu
dâvalarin yarisi mahkûmiyetle neticelense 101 sene hapis yatmasi
gerekecekti.

Mahkûmiyet kararlarinin hizla kesinlesmeye basladigi
ve Basbakan'in emriyle Nigde Cezaevinde kendisine tek kisilik konforlu
(!) bir hücre hazirlandigi sirada 27 Mayis 1960 Ihtilali oldu. Ihtilalin
ilk radyo duyurularindan birinde, zaten çikmayan Büyük Dogu'nun
kapatildigi ilan edildi.

6 Haziran günü geceyarisi evinden
alindi. 4.5 ay müddetle Balmumcu garnizonunda 'gerekçesiz' tutulduktan
ve yüzbasilara varincaya dek en agir hakaretlere maruz birakildiktan
sonra, Genel Affa ragmen, 5816 sayili kanun sadece kendisi aleyhinde
istisna tutuldugu için, 'toplu tahliye' sebebiyle bayram yerine dönmüs
Garnizon kapisina yanasan; kaatilleri, irz düsmanlarini tasimaya mahsus
camsiz, kirmizi renkte bir cezaevi arabasiyla Toptasi Hapishanesine
nakledildi. (15.10.1960) Ve 1.5 yil içerde kaldi.
18 Aralik 1961'de
tahliye edildikten sonra önünde iki yol açildigini gördü; Ya her seyden
büsbütün el etek çekmek, yahut her seye topyekün el uzatmak... Tercihi,
demir hapishane kapilarindan daha önce de saliverildigi günlerden farkli
degildi.


1963 Ilkbaharinda bir davet üzerine açilan
'konferans çigiri' üzerinde evvela Salihli, Izmir; bir müddet sonra
Erzurum, Van; daha sonra Izmit, Bursa ve 1964 yilinin ilkbaharinda da
Konya, Adana, Maras ve Tarsus'ta konferanslar verdi.

1964'te
Büyük Dogu'nun 11'inci devresini açti. Adnan Menderesin aziz hatirasi
için kaleme aldigi ve derginin 1'inci sayisinda nesrettigi 'Zeybegin
Ölümü' siirinden dolayi takibata ugradi.

1965'te 'b.d. Fikir
Kulübü'nü kurdu. Mart ayindan baslayarak sirasiyle Adiyaman, Maras,
Burdur, Gaziantep, Nizip, Kilis, Kayseri, Akhisar, Ankara, Kirikkale ve
Eskisehir'de konferanslar serisini sürdürürken, günlük çerçevelerine ve
bazi eserlerinin tefrikasina da bir gazetede devam etti.
'b.d. Fikir
Kulübü' adina Ankara Dil Tarih Cografya Fakültesi'nde verdigi bir
konferans üzerine açilan dâvada, 'Din esasina bagli cemiyet kurmak'
iddiasiyle yargilandi.

Büyük Dogu'larin 1965 ve 1967 devrelerinde
birçok defa 'Hükümetin Manevi Sahsiyetini Tahkir' suçlamasiyle takibata
ugradi. Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti ve Milli Birlik
Komitesi dönemlerinin ardindan, Adalet Partisi devr-i iktidarinda da
takip mevzuu olmaktan kurtulamadi.

27.12.1967 tarihli Büyük Dogu
Dergisinde dönemin Basbakani'nin (Demirel) kayitli oldugu Mason
kütügünün fotokopisini ilk defa olarak yayinladi.
'Ideolocya Örgüsü'
isimli eseri, 'Mümin/Kafir' diyaloglari ve siyasi içerikli yazilari
sebebiyle devamli olarak suçlandi, sorgulandi, yargilandi.
1968'de
'Vahidüddin' adli eserini Bugün gazetesinde tefrika edip ilk baskisini
yaptiktan sonra takibata ugradi ve kitap toplatildi. Eserde suç unsuru
bulunmadigina dair bilirkisi raporu dogrultusunda Mahkeme, beraat karari
verdi.

Ileride, kararin Temyiz'e bozdurulmasi ve daha önceki
kararin aksine mahkemenin bozma ilamina uymasiyle bu dâvadan da mahkûm
olacak (28.11.1973) ve bir müddet sonra Af Kanunu çikacagi için karar
infaz edilemeyecekti. Ancak 'Vahidüddin' eseri 2'nci baskisinda hiçbir
takibata ugramayip 'zaman asimi'na girecegi halde, 1976'daki 3'üncü
baskisindan sonra tekrar takibata ugrayacak ve en asiri fikir
düsmanlarinin imzasini tasiyan bütün bilirkisi raporlarina ragmen hukuk
anlayisi bakimindan tarihte esi az görülmüs bir mantik üzerine
oturtulmus 25 sahifelik bir kararla 1.5 yil mahkûmiyetine sebep
olacakti.

1969 yili içinde Erzincan, Antalya ve Alanya'da konferanslar verdi.
Çesitli
tarihlerde muhtelif gazetelerde, basmakalelerine, fikralarina ve bazi
eserlerinin tefrikasina devam etti; tam sahife Ramazan yazilari kaleme
aldi.

Fas'tan, Saraya çok yakin çevreden evine kadar gelen,
ömrünün kalan kismini bütün aile fertleriyle birlikte Fas'ta geçirmesi,
yani bundan böyle Fas'ta yasamasi teklifini; gözlerini pencereden
disariya, alakasiz bir noktaya dikerek, küçük, çok küçük göz tikleri
içinde sabirla dinledi. Ilgisiz bir mevzu açarak cevap verdi.

1983 yılında vefat etti.

ESERLERİ
1-Hikayelerim
2-Cinnet Mustatili
3-Bir Adam Yaratmak
4-Çile
5-Kafa Kağıdı
6-O ve Ben
7-Yunus Emre
8-At'a Senfoni
9-Para
10-Sahte Kahramanlar
11-Hazret-i Ali
12-Tanrı Kulundan Dinlediklerim
13-İhtilal
14-Moskof
15-Tohum
16-Aynadaki Yalan
17-Reis Bey
18-Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
19-Babıali
20-Sosyalizm,Komünizm ve İnsanlık
21-Hitabeler
22-Peygamberler Halkası
23-İbrahim Ethem
24-Hesaplaşma
25-Esselam
26-Dünya Bir İnkilap Bekliyor
27-Hac
28-Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
29-Türkiye'nin Manzarası
30-Çerçeve-I
31-Nur Harmanı
32-İman ve İslam Atlası
33-Müdafaalarım
34-Veliler Ordusundan 333
35-Benim Gözümde Menderes
36-İdeolocya Örgüsü
37-Mümin-Kafir
38-Senaryo Romanlarım
39-Çöle İnen Nur
40-Son Devrin Din Mazlumları
41-Öfke ve Hiciv
42-Sabır Taşı
43-Ulu Hakan II.Abdülhamid Han
44-Başbuğ Velilerden 33
45-Çerçeve-II
46-Konuşmalar
47-Rabıta-i Şerife
48-Doğru Yolun Sapık Kolları
49-Başmakalelerim-I
50-Tasavvuf Bahçeleri
51-Çerçeve-III
52-Namık Kemal
53-Hücum Ve Polemik
54-Rapor 1/3
55-Rapor 4/6
56-Rapor 7/9
57-Rapor 10/13
58-Yeniçeri
59-Reşahat
60-Başmakalelerim-II
61-Mektubat
62-Başmakalelerim-III
63-Çerçeve-IV
64-Gönül Nimetleri
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
*-84-*
ÖZEL ÜYE
ÖZEL ÜYE
*-84-*


<b>MESAJ</b> MESAJ : 19
<b>REP</b> REP : 0
<b>TECRÜBE</b> TECRÜBE : 21
<b>RUH HALİ</b> Acımasız

 Necip Fazıl Kısakürek Empty
MesajKonu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek    Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 8:36 am

thanKSSSSSS<<<
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nikeforum
ÖZEL ÜYE
ÖZEL ÜYE
nikeforum


<b>CİNSİYET</b> CİNSİYET : Erkek
<b>MESAJ</b> MESAJ : 511
<b>REP</b> REP : 52
<b>TECRÜBE</b> TECRÜBE : 10851
<b>RUH HALİ</b> Kaygılı
<b>TAKIM</b> TAKIM : Galatasaray
<b>UYARI</b> Uyarı Yok

 Necip Fazıl Kısakürek Empty
MesajKonu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek    Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimeÇarş. Ağus. 10, 2011 9:23 pm

çok güzel bir paylaşım....teşekkkurer
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
TraquteR
Yeni Genç
Yeni Genç
TraquteR


<b>CİNSİYET</b> CİNSİYET : Erkek
<b>MESAJ</b> MESAJ : 56
<b>REP</b> REP : 0
<b>TECRÜBE</b> TECRÜBE : 68
<b>RUH HALİ</b> Acımasız
<b>TAKIM</b> TAKIM : Galatasaray
<b>UYARI</b> Banned

 Necip Fazıl Kısakürek Empty
MesajKonu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek    Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimePaz Eyl. 04, 2011 4:43 pm

uzun olmus biraz ama sağol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turkuazforum.com
OsmnYlmz
YAZAR
YAZAR
OsmnYlmz


<b>CİNSİYET</b> CİNSİYET : Erkek
<b>MESAJ</b> MESAJ : 405
<b>NERDEN</b> NERDEN : Konya
<b>YAŞ</b> YAŞ : 27
<b>REP</b> REP : 66
<b>TECRÜBE</b> TECRÜBE : 1912
<b>RUH HALİ</b> Ölü Gibi
<b>TAKIM</b> TAKIM : Beşiktaş
<b>UYARI</b> Uyarı Yok
<b>HOBİLER</b> HOBİLER : Yazmak
<b>LAKAP</b> LAKAP : Yazar

 Necip Fazıl Kısakürek Empty
MesajKonu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek    Necip Fazıl Kısakürek Icon_minitimePerş. Eyl. 08, 2011 11:33 am

Paylaşım İçin Teşekkürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.facebook.com/osmanyilmas
 
Necip Fazıl Kısakürek
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Veda-Necip Fazıl Kısakürek
» Tabut-Necip Fazıl Kısakürek
» Perdeler-Necip Fazıl Kısakürek
» Fazıl Ahmet Aykaç

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: ÜYE GENEL :: ►BİYOGRAFİLER-
Buraya geçin: